Korona Günlerinde Aşk

"Hiçbir şey, ölümünden daha çok benzemez insana."
"Aşk yüzünden ölmekten daha büyük bir onur yoktur."

Gabriel Garcia Marquez 

Karanlık kolera günlerinde imkansız bir aşkın ve savaşın eşiğinde düzenden mahrum halde tarumar edilen bir kentin ortasında birbiri için çarpan iki yürek, yüz yıl sonra farklı bedenlerde var olmuş gibi yaşıyor birbirinden uzakta.

Yazılan onlarca mektubun ve hayali kurulan mukaddes bir istikbalin bu iki yürekten uzaklaştığı günler dönüyor birbiri ardına.  Mevsim salgın. Aşk sonsuz. Bekleyiş süreğen.

Marquez'in acıyı içselleştirip satırlarında, yalnız ve keder dolu bir ruhun derin ıstıraplarını ve kolera günlerinde yaşanan bölünmüş bir aşkın mutsuzluğunu anlatan hikayesini yaşıyorum bugünlerde kendi içimde. Yasak bir aşkı buğulu bir özlem penceresinden izler gibi dalıp gidiyorum uzaklara. Aşka dair birkaç temelsiz teşebbüsün muhatabı olsam da ruhum o tek, o biricik aşkın hizasından çıkmadı bir an bile.

Marquez, ruhun çekebileceği bütün acıları bir yürekte toplamış; bir başka yüreğe bu acıların izdüşümünü yansıtmıştır. Böylelikle bölünmüş bir aşkın acısı da bölüşülmüş, kalpler uzaktan uzağa yalnızca keder ve özlemle yaşam bulmuştur. İşte benim yazgım da böyle yazılmıştır aşkın günlüklerine.
Kolera günlerinde yaşanan o derin sevgi, korona günlerinde vücut buluyor ruhumda günden güne.


Yorumlar

  1. birisine yabancılaşmanın en kötü biçimi yanında oturuyor olup ona hiçbir
    zaman ulaşamayacağını bilmektir.

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Bu durum, insanı o birisine karşı yabancı değil de uzak yapar aslında. Ama uzak kalmak ve yabancı olmak aynı şeyler değil. Seneler boyu yan yana var olup da her bir şeyi paylaşmış iki insan da günden güne birbirine en yakın iki yabancı olabilir. Bence bir insana yabancılaşmanın en kötü biçimi de budur.

      Sil
  2. Yabancılık, uzaklık,veya yalnızlık.. mantık olarak tarifleri çok net yapılabilir lakin kişiye özel yaşanmışlıklarla şekillenen tanımları,durumu hiç de net olmayan bilinmez adreslere götürebilir ruhumuzu,
    Keşke her uzaklık ve yabancılık, korona günlerindeki gibi niyeti hasıl bir sebepten doğan mesafe olsaydı..

    YanıtlaSil
    Yanıtlar
    1. Ruhun gittiği o bilinmez adreslerde tefekkür ettiğimiz yine o yabancı olmuyor mu? Bizler, duygulardan müteşekkil her fikriyatında bir yabancıyı sır gibi saklayan yorgun insanlarız.

      Sil
  3. Kaçış bu hep bir kaçış.. anı kurtarmak için biriken kaçışlar kocaman bir yalnızlık bulutunda tutsak ediyor önce ruhu sonra bedeni..
    Her ne vakit görsem yağmurda yürüyeni,
    Ele veriyor yüreği bilmez kendini..
    Yağmurda mütebessim çehre ile dolaşanlarin sırrıdır bu ifşa olan.. yalnızların hiçbir yerde yazmayan şifresiz şifreleri...

    YanıtlaSil

Yorum Gönder

Küllenenler

Sen Olsaydın

Gençlik ve Güzellik - Kısım I

Mübeccel