Latin Amerika Şiiri ve Aşk- Pablo Neruda

Pablo Neruda, Julio Cortazar, Luis Borges, Garcia Marquez ve Güney Amerika'yı düşünceleriyle, duygularıyla ve dizeleriyle ihya etmiş olan diğer nice yazar-şair... Hemen hepsi, ilkin Latin Amerika'nın gösterişsiz  kasabalarında edebiyata yönelmiş; zamanla yazdıkça ve düşündükçe dünyanın her köşesine kendilerinden bir iz bırakmışlardır. Özellikle aşk ve hayat ekseninde realist ve romantik tutumların bir arada işlendiği eserleri vermekte mahir bir topluluk olan bu yazar ve şairler, şiiri aynı zamanda sosyal meseleleri ve halkın problemlerini göz önüne sermek için bir araç olarak görmüşler; Güney Amerika'nın eşsiz doğası ve manzaraları karşısında sembolizmin cezbedici albenisine de kayıtsız kalmamışlardır.

Buğday nasıl filizini sürer de
Çıkarsa toprağın üstüne
Güzelim kırmızı elleriyle
Sessizliği burgu gibi deler de
Biz halkız; yeniden doğarız ölümlerde. P. Neruda

Bir kıtanın antropolojik özellikleri genel itibariyle bağlayıcı olduğundan mütevellit, herhangi bir kıtaya mensup insanların psikolojik ve sosyolojik düzlemde ortak değerleri benimsediğini söyleyebiliriz. Örneğin Latin Amerika kadınlarının birçoğu, bir erkeğin hayatında var olması gereken en önemli kadının annesi olduğunu düşünür. Asırlardır süregelen bu düşünce bütün bu şairlerin ve yazarların da aşka olan bakış açısını şekillendirmiştir. Ne ki, Neruda aşkı için ölümü dahi göze almışken bu yalnız sözde kalmış, evliyken bir başka kadına gönül vererek ikilemlerin en sonuçsuz ve en çıkmazına ruhunu sürüklemiştir.
Neruda, ilk eşi Maria'ya hiçbir şiirini adamamış, hatta onu sevip sevmediği bile aşk tarihinin eskiyen sayfalarında şüpheli bir sır olarak  kalmıştır. Bedensel ömrünün ikinci baharında -ki ruh, bir aşık için hep gençtir-, Delia isimli bir kadınla ikinci evliliği gerçekleştiren Neruda, işte bu esnada Matilde'yle tanışıp aşkın azap dolu ikilemine düşmüştür. Gizliden gizliye içinde Matilde'ye karşı büyüttüğü aşk ile, şiirlerinin adresi de Matilde'nin yüreği olmuştur.

Matilde'ye Sone

Seni sevdiğimi göreceksin sevmediğim zaman
Çünkü iki yüzüyle çıkar karşına hayat
Bir sözcük sessizliğin kanadı olur bakarsın
Ateş de pay alır kendine soğuktan.

Aşkı bir insanın gözlerinden anlarsınız; yasak bir aşkıysa sessizliğinden. Neruda'nın eşi Delia, bu yasak aşkı fark ettiğinde artık aynı evin içinde senelerini paylaştığı insan yabancı olmuştu bir anda. Ve Neruda, şöyle diyordu eşine veda mektubunda: 'kaderimdi sevmek ve sonra elveda demek...'

Bu Gece En Hüzünlü Şiiri Yazabilirim

Şarkı söyleyip esiyor gece rüzgarı 

Bu gece en hüzünlü şiiri yazabilirim
Sevdim ben onu, o da beni sevdi bir ara
Buna benzer gecelerde sarıldım kollarımla
Defalarca öptüm onu sonsuz göğün altında
Sevdi beni o, ben de onu sevdim bir ara
O iri, o masum gözler sevilmez miydi ama?

Bu gece en hüzünlü şiiri yazabilirim
Onu tutamadığımı, kaybettiğimi düşünmek
Dinlemek sessiz geceyi, onsuz daha tenha kalan
Ve şiir... Çime düşen çiy gibi düşer cana.
Ne çıkar sevdam onu tutamadıysa?
Gece yıldızla dolu ve yanımda değil o
Hepsi bu...


                              Matilde ve Neruda

Yorumlar

Küllenenler

Sen Olsaydın

Gençlik ve Güzellik - Kısım I

Mübeccel