Geçmişe Gitmek
Hani bazen olur ya geçmişe gitmek istersin; bir şeyleri düzeltmek veyahut yeni başlangıçlar yapabilmek için. Bazen de geçmiş, bir gölge gibi her an peşindedir ve bunu bütün güçsüzlüğünle hissedersin...
İçinde bulunduğum anda mutsuzum, yarınımdan umutsuz. Geçmişe gidip bir şeyleri değiştirebilmeyi her insan ister. Ruhumdaki bu sonsuz keder, damarlarımdan akan bu sancılı his... Doğan her güneş, parlayan her mehtap ve titreyen yıldızların engsiz uzaklığı bana derin bir pişmanlığın ve geçip giden zamanın acımasızlığını hatırlatıyor. Oysa sarsılmaz bir inanç ve güçlü bir hevesle doğrulup yürümeye öyle ihtiyacım var ki. Doğan güne bir anlam katabilmek için o ilk adımı atmaya... O ilk adımı attığım vakit aştığım en büyük engel kendim olacağım biliyorum. Ancak bunu yapabilmek için ruhumdaki onulmaz yaraları sarmaya bir merhem gerek kendimce.
Geçmişe duyduğum özlem duygusu yeni bir şey değil içimde. Özleme diyeceğim yok, özlem hep içimde. İyi veya kötü olmuş ne fark eder, o hep en güzel haliyle içimde. Geçmişe duyduğum bu özlem, kalbimin saraylarını harabeye çeviren bu zamandan kaynaklanıyor. Sevmiyorum bu zamanı; bu zamanın ve bu dünyanın insanlarını. Ve bu çağın içimdeki güzel insanlara yaptıklarını.
Gönlümün solgun bağlarında bir keder filizleniyor günden güne. Gecenin serinliğinde gökyüzüne dalıp giden ruhumdan bana kalan tek şey çökmüş omuzlar oluyor sabaha karşı. Buna alışmış olmak kötü... İnsan bazen geçmişe gidip bütün alışkanlıklarını yeni baştan yazmak istiyor...

Bazen..
YanıtlaSilNeredeyse her gün.
Sil