Birkaç Dize Şiir
Ben ruhumla yorgun, bedenimle diriyim. Birkaç şiir dizesi okumaya korkan, hislerine geçmiş güzel günlerin yön verdiği basit biriyim. Mektupları düşmanlarca alıkonulmuş eski bir savaşın esiriyim.
Gönlüme bir huzursuzluk hakim yaşadığım her dakika. Her dakika bir başkası oluyorum tükenmek bilmeyen can sıkıntısıyla. Dünya yoruyor beni hiçbir şey yapmasam da. Ara veremiyorum sıkıntı dolu saatlerin dolmasına.
Şiir okumaya korkuyorum çünkü, bir dizeye dahi ilişse gözlerim, okuduğum şiir değil hayatım oluyor. Maziyi okuyorum her bir dizede. Ruhumun yalpalayıp düştüğü kaldırımları okuyorum.
Sezai Karakoç " Geçen zamanı yanlış bir rüya gibi yorumlasam " dediği vakit, pişmanlık duygusuyla kaplanan ruhum bir yaprak gibi sararıyor umutsuzlukla. Yarınım anlamsız bir işkenceye dönüşüyor bugünün ufkunda.
" Bir anı bile kalmamıştır geceler boyu sevişmelerden" dediği an Ataol Behramoğlu, gozlerimden bir pınar süzülüyor sabaha. Unutulur mu insan yaşadıklarıyla, yaşattıklarıyla? Unutulduğumu hissediyor olmak hislerin en kötüsü ruhumda.
Erdem Bayazıt'tan " Bir girdap derinliğinde kayboluyor gibiyim, yok gibi yaşamak bu; kalkıp kurtulmak gibi kalabalıktan" dizelerini okuduğum an kaçıp sığınmak duygusu hasıl oluyor içimde en yalnızlıklara. Yok gibi, hiç gibiyim esasen bedenimle var olsam da.
Hiç kimsem yok. Hiçbir şeyim yok. Bir et parçası ve bir ruhtan ibaret varlığım. İçimde, çatırdayan bir yaprağın ezilmişliği mevcut. İçimde bu zamana ve bu aleme ait olamamanın ağırlığı mevcut.
Bu yalnız ve cehennemî gecelerime birkaç dize şiir hükmedecek yine. Sonsuza dek keder ve hüzünle dolsam da...
Gönlüme bir huzursuzluk hakim yaşadığım her dakika. Her dakika bir başkası oluyorum tükenmek bilmeyen can sıkıntısıyla. Dünya yoruyor beni hiçbir şey yapmasam da. Ara veremiyorum sıkıntı dolu saatlerin dolmasına.
Şiir okumaya korkuyorum çünkü, bir dizeye dahi ilişse gözlerim, okuduğum şiir değil hayatım oluyor. Maziyi okuyorum her bir dizede. Ruhumun yalpalayıp düştüğü kaldırımları okuyorum.
Sezai Karakoç " Geçen zamanı yanlış bir rüya gibi yorumlasam " dediği vakit, pişmanlık duygusuyla kaplanan ruhum bir yaprak gibi sararıyor umutsuzlukla. Yarınım anlamsız bir işkenceye dönüşüyor bugünün ufkunda.
" Bir anı bile kalmamıştır geceler boyu sevişmelerden" dediği an Ataol Behramoğlu, gozlerimden bir pınar süzülüyor sabaha. Unutulur mu insan yaşadıklarıyla, yaşattıklarıyla? Unutulduğumu hissediyor olmak hislerin en kötüsü ruhumda.
Erdem Bayazıt'tan " Bir girdap derinliğinde kayboluyor gibiyim, yok gibi yaşamak bu; kalkıp kurtulmak gibi kalabalıktan" dizelerini okuduğum an kaçıp sığınmak duygusu hasıl oluyor içimde en yalnızlıklara. Yok gibi, hiç gibiyim esasen bedenimle var olsam da.
Hiç kimsem yok. Hiçbir şeyim yok. Bir et parçası ve bir ruhtan ibaret varlığım. İçimde, çatırdayan bir yaprağın ezilmişliği mevcut. İçimde bu zamana ve bu aleme ait olamamanın ağırlığı mevcut.
Bu yalnız ve cehennemî gecelerime birkaç dize şiir hükmedecek yine. Sonsuza dek keder ve hüzünle dolsam da...
Yorumlar
Yorum Gönder