Mevsim Hüzün
Bugün sonbaharım, içinde bahçelerin solduğu.
Dalgınlığıma geldi gençlik. Daldım derinliğin rüyasına, uyanmak hayli zorlu. En hissiz, en duru ânımı paramparça eder bazen bir manzara veya bir ses. Parçalanmış bu an içinde yürüdüğüm, yağmurlu, yalnız ve kederli bir yoldu. Burada yok olurdu sessizce herkes.
Bugün hüzünle yaratılmış notaları besteler ruhum. Hüznün resmedildiği bir tuvalde sergilenir solgun yüzüm, renksiz ve âmiyan.
Hüznün, soyut olduğu iddiası bütünüyle yalan.
Mevsim sonbahar
Yeşille, güneşle ve hayatla vedalaşır tabiat.
İçim sonbahar
Oysa veda edebileceğim bir hayat yok bile yok içimde. Ne ruhumu ısıtan bir güneş var bu çorak iklimlerde, ne de renkleriyle bir hayat boyayacak bir ressam tüm kalbiyle.
Bugün karşı koyamam gözyaşlarıma. Bunun bir anlamı olmalı..
Dörde bölündü bir sene ve her birinde farklı renkler. Oysa tabiat, yankı bulagelmez içimde. Ben dörde böldüm kendimi ve sarıldım kendime her bir parçamda. Kendime sarılmak, hüzünle yağan yağmurlarla kucaklaşmaktı uzaklarda.
Aşkım, hüzünlü gözleriyle büyütür içimdeki karanfili. Aşkım, hüznüyle sarmıştır içimdeki mevsimleri.
Aşkımdan ılık bir buse bana dalından düşen bir yaprak; umut ederim dudaklarım vakti geldiğinde canlanacak.
Dalgınlığıma geldi gençlik. Daldım derinliğin rüyasına, uyanmak hayli zorlu. En hissiz, en duru ânımı paramparça eder bazen bir manzara veya bir ses. Parçalanmış bu an içinde yürüdüğüm, yağmurlu, yalnız ve kederli bir yoldu. Burada yok olurdu sessizce herkes.
Bugün hüzünle yaratılmış notaları besteler ruhum. Hüznün resmedildiği bir tuvalde sergilenir solgun yüzüm, renksiz ve âmiyan.
Hüznün, soyut olduğu iddiası bütünüyle yalan.
Mevsim sonbahar
Yeşille, güneşle ve hayatla vedalaşır tabiat.
İçim sonbahar
Oysa veda edebileceğim bir hayat yok bile yok içimde. Ne ruhumu ısıtan bir güneş var bu çorak iklimlerde, ne de renkleriyle bir hayat boyayacak bir ressam tüm kalbiyle.
Bugün karşı koyamam gözyaşlarıma. Bunun bir anlamı olmalı..
Dörde bölündü bir sene ve her birinde farklı renkler. Oysa tabiat, yankı bulagelmez içimde. Ben dörde böldüm kendimi ve sarıldım kendime her bir parçamda. Kendime sarılmak, hüzünle yağan yağmurlarla kucaklaşmaktı uzaklarda.
Aşkım, hüzünlü gözleriyle büyütür içimdeki karanfili. Aşkım, hüznüyle sarmıştır içimdeki mevsimleri.
Aşkımdan ılık bir buse bana dalından düşen bir yaprak; umut ederim dudaklarım vakti geldiğinde canlanacak.
Yorumlar
Yorum Gönder