Belki
Belki uçsuz bucaksız bir ummanın bilinmezliğine gidiyordu ruhum. Gittikçe kıyıda küçülen onca şey "hayatım" oluyordu. Geride kalan her şey yavaş yavaş silinip bir "hiç" oluyordu.
Gecenin rengine bürünür yok olurum
Yokluğun letâfeti narin ellerine eş
Uzanır meçhulden ruhuna yol olurum
Belki doğar gözlerine baktığım an güneş
Karışıp usulca ummanın en derin mavisine
Rastlasam geçmiş güzel günlerin râvisine
Bâd-ı nevbahar ile yeni bir hayat bulsam
Belki doğar âfitabım gecenin hâvisine
Kıyıda kalanlar mıydı uzaklaştıkça "hiç" olan, yoksa meçhule giden ruhum mu?
Zaman ellerimde bir düş gibi sönerken
Hakikatin karanlık girdabına dönerken...
Düşünüyorum da, belki bu hakikatler bütünü, bu dayanılmaz karanlık; bu kaygılı varoluş tamamen hiçliğin "özü"dür. Bense bu "öz"e hapsolmuş bir ruhun cevapsız sorgusuyum.
Şimdi akşam o mahzun hüznüyle çökerken
Belki dönüşü olmayan bir yolun yolcusuyum.
Gecenin rengine bürünür yok olurum
Yokluğun letâfeti narin ellerine eş
Uzanır meçhulden ruhuna yol olurum
Belki doğar gözlerine baktığım an güneş
Karışıp usulca ummanın en derin mavisine
Rastlasam geçmiş güzel günlerin râvisine
Bâd-ı nevbahar ile yeni bir hayat bulsam
Belki doğar âfitabım gecenin hâvisine
Kıyıda kalanlar mıydı uzaklaştıkça "hiç" olan, yoksa meçhule giden ruhum mu?
Zaman ellerimde bir düş gibi sönerken
Hakikatin karanlık girdabına dönerken...
Düşünüyorum da, belki bu hakikatler bütünü, bu dayanılmaz karanlık; bu kaygılı varoluş tamamen hiçliğin "özü"dür. Bense bu "öz"e hapsolmuş bir ruhun cevapsız sorgusuyum.
Şimdi akşam o mahzun hüznüyle çökerken
Belki dönüşü olmayan bir yolun yolcusuyum.

Yorumlar
Yorum Gönder