Karanlık Yüzler
Gece çöküyor yine omuzlarıma ağır ağır
Siyah beyaz dramatik bir film sahnesi gibi
Hüzünle bestelenmiş eski bir şarkı gibi
Bir sokağın köşesinden olan biteni izliyorum
Gelip geçen insanları ve saatlerin dönüşünü
Bitimsiz bir can sıkıntısına yüzleri izliyorum
Ve yüzlerin üzerine karanlığın çöküşünü
Gece çökerken öylece umutsuz oluyorum
Çünkü daha imkansız hayallere dalıyorum
Unutuyorum bazen mevsimlerin dönüşünü
Kuru bir dal gibi sonbaharda kalıyorum
Aklıma esen çok şey de oluyor hani
Kafamdan geçen gayet mütevazı fikirler
Billboardları okumak veyahut sinemaya gitmek gibi
Dahilerin fizik teorilerine göz gezdirmek
Melankolik şairlerin intihar sebeplerini öğrenmek
Piramitlerin tepesinden mistik tarihi seyretmek
Ve bunlar gibi ıvır zıvır şeyler yani
Ama gel gör ki bende yok takatten eser
Ve yok bakmaya bile mecalim bir sokak ötesine
Çünkü tek gördüğüm zifiri bir karanlığın
Zifiri yorgunluğu içindeki karanlık yüzler
Yaşamak bir can sıkıntısı evet Şükrü Bey
Bir köşe başında oturmuş
Sonu olmayan bir can sıkıntısına
Olan biten her şeyi temaşa ediyorum
Ve olan biten şeylerin olup bitmemiş olması için
Ne yazık ki hiçbir şey yapamıyorum Sezai Bey
Ellerimde bir kırılmışlık hissi var
Bu, kalbimdeki kırılmışlıktan biraz daha farklı
Ne tutsam kaldıramayacak gibi çaresiz ellerim
Ne sevsem ulaşamayacak gibi yorgun yüreğim
Kırılmışlıklar farklı işte görüyorsunuz ya
Ama sonucu hep aynı kapıya çıkıyor, yokluk
Yoklukla sınanmış bir ruhu taşıyor bedenim

Yorumlar
Yorum Gönder