Kayıtlar

Haziran, 2020 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

Yaz Gecesi

sen ey gölgesi ay ışığına denk düşen sevgili yoktur özlemin aktığı nehirlerde benzerin yapayalnız bir yaz gecesi beni kalbinle düşün ruhumu sarmakta anbean o içten gülüşün bırak yollar uzak kalsın, gökyüzünde seninleyim baktığın an pencerenden göreceksin düşündeyim baş koymaya değer seni kaplayan her âna güller gibi aşkla büyür yarınım hatırana sanma sensizliğin bir farkı yok senle geçen günden güne sensiz başlarken solar güneşim aniden sen ey yaz sağanaklarında yüzü kaybolan sevgili bir bakışınla iklimler; bir sözünle mevsim değişir.

Güzelliğe

geceler seninle güzel, günler sana uzasın aşka yağan yağmurları getiren buluttasın sen eylül akşamlarında ruhumu okşayan elsin esen rüzgarları koyulaştıran bir hülyalı güzelsin saçların, ömrümün aktığı derin bir kuyu unut ne varsa geçmişte, biraz göğsümde uyu uyu, solarken bahçelerin güzelliği birden yeşersin sen uykusu güzellikler getiren zümrüdü beşersin

Mükerrer Usanç

yine kente kasvetle çöken bir mehtabı izliyorum ömür, arzularımızın taştığı sığ bir nehir diyorum ve bu sığ nehirde boğuluyoruz boyuna. bugün dünya onu ciddiye alanlar ve boş vermişler arasında bir yerde sigaramla gecikmiş bir hüznü ağırlıyorum burada ben de. bir mendil gibi katlayıp saklıyorum cebimde hüznü. yaşamak sancıdan yoksun bir kalp ağrısı gibi. bazen de içinde boğulduğum kurak bir göl diner bir gün ağrılar, aşarım elbet gölü anksiyetem azıyor, ellerim titrek bir an evvel ruhuma saadet enjeksiyonu gerek ama küçük bir sorunum var; bütün saadetler ölü. koklanmış çiçekler ah! kırları kirletmiş sayılıyor bu kentte. işporta tezgahına dalıp giden gözlerin  boş bakışlarında buluyorum kendimi daha romantik olamazdım olduğumdan ve öldüğümden bu duruma kayıtsız kalmak istemezdim ama kalbim var biraz daha zorlarsam üstüme yıkılacak berlin'i bölen duvar. tebessümler ne denli yapmacık hayat o denli yavan buna mı uyanıyorum hakikaten her sabah uy...

Yalnızız

beni akşamların bir tül gibi örttüğü yalnızlıkta ara yalnız sen duy sesimi, bir sen sor ufuklara içimi kaplarken bir gizin meyâli öyle derin, ıssız gün yine ağarmakta ufukta, geceler boyu yalnızız ömrümün müjdelenmiş haberi, seni ey narin kadın yitirdiğin yüreğimde kanayan bir özlemle vâki adın soluyorken çehremizin gülleri yaprak yaprak yalnızlıkta bitiyor gün, yalnızlıkla başlayarak