Bana Ellerini Ver

Dünyanın unutulmuş kuytu bir köşesinde, ilkbaharı müjdeleyen kutlu bir haberdin sen.
Koşulları kötü bir yaşamın düş gücüydün.
Yağmurlu ve gri bir Kasım sabahına başkaldıran zarif bir güldün.

İnsanı beklentiye sokan düşler midir gerçekler mi?

Sen beklentisiz her ânımı kıymetli kılan; düşleri gerçeklere yaklaştıran, soyut ve somut ne varsa bu dünyadan geçen, hepsini ruhumda derin bir anlam denizine ulaştıran yolumdaki en güzel yöndün.

Ben bu dünyanın gidilmemiş köşelerine
henüz aşkı tatmamış karanlık caddelerine
seninle gittim ilkin, aşkı sen getirdin
ışıksız bir şehri aşkınla ihya ettin
seninle aydınlandı ruhum günden güne.

Sen o aydınlık göğün
ve aşkımın ilâhesi
sen başakları usulca okşayan
o tatlı sabah güneşi
bana ellerini ver
kalabalık kentler bize göre değil.



Yorumlar

Küllenenler

Sen Olsaydın

Gençlik ve Güzellik - Kısım I

Mübeccel