Kayıtlar

2025 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

ikindi

hayat güzün bir ikindi vakti gibi solgun ve sessiz yüzümde aldanışların izi, fecirde yıldızların umut koması, iç burkan tahliller, buruşturulmadan kenara katlanmış eski yapraklar. her birinde bir izi hatıralarımın hiç kimseler bilmeyecek sahibini kapılarımın kapılar insana durmaksızın hatırlatıp yalnızlığını çalmaksızın bir yabancı eliyle bile hiç kimseler demeyecek 'bir ikindi böylesi sessiz  ve bir ikindi daha böylesi solgun geçmeyecek' oysa hayat ta kendisi  solgun  ve sessiz bir ikindi zamanının. 

rüyalarını satamayan adam

alemlerin içinde ve aynaların dışında, yarı uykulu yarı uyanık garip bir arafta, aklı bulandırıp kalbe şehvetler veren, kalabalık ve karanlık bir aşk pazarında  bir rüyayı pazarlamak için uyanmıştı o gün. verebilirdi ellerini,  ondan rüyasını koparıp alacak birine. gönlünü, ruhunu tüm benliğini de. her sabah böyle uyanıp satamadan rüyasını yahut takas edebileceği bir hakikat bulamadan dönerdi evine gün sonunda yine. seneler devrederken birini bir diğerine biriken bir sakal gibi umutsuz yüzde öylece birikti rüyaları yorgun ellerinde. alemlerin içinde ve aynaların dışında, yarı uykulu yarı uyanık garip bir arafta, hakikate karışan bir rüyanın içinde, bir son buldu pazarlık, bitti bekleyişler; bir elinde rüyalar diğerinde revolver.

limanda

deniz feneri, ıssız bir liman ve sesleri albatrosların orada sırtım dünyaya dönük, yüzümse sana denizden yükselirken bir ince, bir tatlı hava sevgilim, kokunu getiren rüzgarı duyumsarım. orada biçim bulur huzur, denizle iç içe hafifçe gelip giden dalgalar, güneşin akisleri göğün dinginliği altında yalnız bir beden bir garip düş içinde ellerine uzanırım.